Çocuklarda Ağlama Davranışı

Bebek doğumuyla birlikte duygularını göstermeye başlar. Yeni doğan bebek, ilk duygusal tepkisini ağlama ile gösterir. Bebeklerin gösterdiği duygusal tepkilerin iki nedeni bulunmaktadır.  Bunlar;

  • Bebeğin istek ve gereksinimlerinin doyurulması,
  • İstek ve gereksinimlerin engellenmesidir.

İstek ve gereksinimler karşılanıp doyurulduğunda genel bir mutluluk ve memnuniyet duygusu ifade edecek şekilde gülümser. İstekleri geciktirildiğinde ya da engellendiğinde mutsuzluğunu ve şikâyetini ağlayarak göstermektedir.

Yani bu ağlama davranışı bebeklik döneminde en sık rastladığımız en çok gözlemlediğimiz davranıştır. Bebek büyüdükçe dili ve toplumsallığı arttıkça isteklerini sözle ifadeye başlar. Bu biz anne babaları çaresizliğimizden kurtaran bir can simididir. Dili gelişen bir çocuk isteklerini rahatça belirtir, söyler. Bu sefer de biz büyüklerin çocukların bu isteklerine bir sınır koyma, çocukları sınırlarla tanıştırma vaktidir.

2,5–3 yaşları, çocukların istekleri konusunda direnç gösterdikleri inatlaştıkları bir dönemdir. Bu dönemde anne babalar çocukların her isteğine karşı çıkmamak ya da her istediğini yerine getirmemek arasındaki dengeyi kendileri kurmakla görevlidir. Bu konuda herkes şu soruyu sorabilir: Çocuğumun bu konudaki isteği makul bir istek midir? Bu isteğin karşılanmasının sonuçları neler olabilir? Bu konuda çocuğun yerine kendimizi koymak onun bakışıyla olaylara bakmak da etkilidir. Çocuğun istediği direndiği şeyin bir yetişkinin gözünde bir anlamı olmayabilir, ama bir çocuk için o şey çok değerlidir.

Çocuk her istediği olmadığında buna direniyor sürekli tepinip ağlıyorsa istediğini bu şekilde yaptırmaya çalışıyordur. Çocuk da bu isteği elde etmek için anne babaların, karşısında fazla kararlı olamadıkları ağlama davranışına başvuruyordur. Öfke nöbetleri denilen duruma her istediği yapılan çocuklarda daha sık rastlanmaktadır. Öfke, çocuğun her istediğini elde etmesi ve engellenme eşiğinin çok düşük olması ile ilgilidir. Çocuklar engellenme duygusu yaşamadıkları için en küçük bir engellenme duygusu ile ciddi krizlere girebilirler.

Öfke nöbeti yaşayan çocukların öfkeyi alışkanlık haline getirmesi ve bunu bir ilişki şekli haline getirmesi engellenebilir. Eğer onun dikkatini başka bir şeye çekiyorsanız ona çalışınız ama onun bu davranışla isteğini elde etmesine izin vermeyiniz. Öfke nöbetleri bir huzursuzluk oluşturduğundan bizde de hemen bir öfke uyandırır. Anne babanın sakin davranması bu problemin aşılmasında çok önemli bir adımdır. Çocuğa belli ölçülerde engellenme duygusunun yaşatılması, isteklerinin engellenmesi karşısında toleransını geliştirecektir. Öfke nöbetlerini sık yaşayan çocukların stresini azaltmak için onlarla daha çok vakit geçirme, onlara uygun faaliyetlerle meşgul etme, arkadaş ve sosyal ilişkilerini destekleme, sık sık sevgi mesajı verme gibi uygulamalar yapılabilir.

Alıntıdır.