Dil Nedir?

Dil insanın kendisini ve çevresini ifade edebilmesinde, düşünceler geliştirmesinde, görüp algılanan, yaşanan olaylarla ilgili bilgileri, çeşitli kültür birikimlerini aktarmada, diğer insanlarla iletişim kurabilmesinde, isteklerini, umutlarını, üzüntülerini, sevinçlerini, düşüncelerini, hissettiklerini anlatabilmesinde ve başkalarınınkini anlayabilmesinde, diğer insanları etkilemesinde, yönlendirme ve yönetmesinde kullandığı en güçlü iletişim aracıdır. Dil, iletişim sağlama aracı olarak kullanılan sesler, işaretler (semboller) ve sözcükler gibi temel birimleri olan bir sistemdir.

Dil Gelişimi

Dil gelişimi, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve dilin kurallarına uygun olarak kullanılmasıdır. Dilin kendine özgü kuralları ve bu kurallar çerçevesinde gelişen bir sistemi vardır. Bu karmaşık sistemin gelişiminde çeşitli görüşler öne sürülmektedir. Bu görüşlerden bir kısmı dil gelişiminde kalıtımın, diğerleri de çevresel etkenlerin daha etkili olduğunu savunmaktadır.

Dilin iki temel bileşeni vardır. Bunlardan ilki (reseptif dil, anlama dili) alıcı dil, diğeri (ekspresif dil) anlatım dilidir. Alıcı dil; sözel uyaranların duyu-sinir ağı ve işitsel-algısal süreçler aracılığı ile alınması ve anlaşılması olarak tanımlanır. Anlatım dili ise; duyu-sinir ve motor-sinir işlevler (nefes alma, ses çıkarma, rezonans, artikülasyon mekanizmaları gibi) ile zihinsel kavramın bir ses imgesi aracılığıyla ifadesidir. Alıcı dil anlatım dilinden önce gelişir.

İlk çocukluk veya okul öncesi dönem diye adlandırılan sıfır-altı yaş grubu çocuklarındaki dil gelişimi, özellikle Türkçe’nin eğitim ve öğretimi açısından özenle üzerinde durulması gereken temel dil devresidir. Bu devrede, okul öncesi çağındaki çocukların dil kurallarına uygun olarak konuşabilmeleri, öğrendikleri sözcükleri yerli yerinde kullanabilmeleri ve öğrendiklerini doğru telaffuz edebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Etkin bir şekilde dinleyebilen ve konuşabilen çocuk başkalarıyla ilişkilerinde başarılı olduğu gibi etkin öğrenme stratejileri geliştirmekte ve okuma yazma becerisi kazanmada da öne çıkmaktadır. Yaşına uygun dil becerileri geliştiremeyen çocuklar ise sosyal uyumsuzluk, okuma zorluğu yaşamakta ve okulda çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu nedenlerle okul öncesi dönemde çocukların dil gelişimlerinin desteklenmesinde farklı etkinlik ve yöntemler kullanılmalı; çocukların eğitim ortamları farklı materyallerle zenginleştirilerek dil gelişimi için uyarıcı hâle getirilmelidir.

Montessori Metodu ve Dil Gelişimi

Maria Montessori de dil eğitimini okul eğitiminin odak noktası olarak görür. Montessori’ye göre dil, birlikte yaşamaktan dolayı gelişmektedir. Yine dil, anlamlı ve önemi olan simgelerin yapısıdır; ayrıca iç ve dış dünyadaki olayları betimler. Montessori dilin oluşumu konusunda öncelikle okul süresini düşünmez. Çünkü çocukta dilin gelişmesi çok daha önce başlar. Dile hâkim olabilmek kalıtımsal bir olay değildir; ama çocuğun işitme ve konuşma potansiyeline bağlıdır. Montessori bu konuda bilinçaltında dili öğrenebilmenin emici zihnin bir sonucu olduğunu düşünmüştür. Montessori dil eğitimini bütünsel açıdan ele almıştır. Çocuk yardım almaktadır ama bu dolaysız bir yardımdır.

Montessori dil eğitiminin içinde okuma yazma çalışmalarına da ağırlık vermiştir. Montessori’ye göre yazma becerisi okuma becerisinden önce oluşur. Montessori yönteminde, çocuklar harflerin isimlerini sırayla öğrenmeden önce harflerin sesletimlerini öğrenirler. Önce sesletimler öğretilir, çünkü bunlar ileride okuyabilmeleri için gerekli olan kelimelerin sesleridir. Çocuklar bu sesletimleri, öğretmenin verdiği zımparalı harflere dokunarak öğrenirler ve bu da çocukların ilgisini çeker. Okuma eğitimi, çocuğun zımparalı harfleri kullanmasına yönelik ilgisinin artması ve gördüğü kelimelerin ne demek olduğunu sormaya başlaması ile başlar. Montessori eğitim yaklaşımında harf kartlarını kullanarak kelime üretmek veya yazma çalışmaları yapmak okuma alışkanlığı kazandırır. Çocuklar sınıf içindeki eşyaların, nesnelerin, eylemlerin yazılışını görerek öğrenirler. Bu konu ile ilgili örnek verirsek bardağın üzerinde ismini görür ve onu kullanır. Montessori yönteminde, konuşulan dilde sözel ifade geliştirici etkinlikler, yazmaya yönelik çizgi etkinlikleri, küçük cisimlerle yapılan ses etkinlikleri, yazmaya yönelik kalem ve kâğıtsız etkinlikler, okumaya yönelik materyaller ve alıştırmalar dil geliştirici etkinliklerin temeli olarak ele alınır.

Kaynak

Gökhan Kayılı, Sezai Koçyiğit, Filiz Erbay: Montessori Yönteminin Beş – Altı Yaş Çocuklarının Alıcı Dil Gelişimine Etkisinin İncelenmesi (Türkiyat Araştırmaları Dergisi-347)